Okullarımızdaki temizlik, güvenlik ve yardımcı personel yokluğundan çocuklarımızın sağlık ve can güvenliği tehdit altındayken, Milli Eğitim Bakanlığı MESEM aracılığıyla yandaşlara milyonlarca para aktarıyor.
“Ankara’da farklı okulda çekilen fotoğraflarda tuvaletlerin yıkanmadığı ve kirli bırakıldığı, çöplerin biriktiği ve adeta hastalık saçtığı ortaya çıktı. Bu duruma, tasarruf tedbirleri kapsamında okullara yeterince personel alınmamasının yol açtığı belirtildi.
Temizlik personeline sunulan şartlar nedeniyle kimsenin bu alanda çalışmak istememesi ayrıca personel sayısının da düşürülmesi öğrencileri adeta risk altında eğitim almaya mecbur bıraktı.
İstanbul Zeytinburnu’ndaki Basketbol Gelişim Merkezi’nde Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında gerçekleştirilen “İstanbul TBF Basketbol Spor Lisesi” işbirliği protokolü imza törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e okullardaki temizlik problemi soruldu.
Soruya yanıt vermeyen Tekin “Bugün gündemimiz basketbol. Başka bir ortamda onları da konuşuruz” dedi.(https://tele1.com.tr/okullari-pislik-basti-veliler-temizlige-basladi-bakan-tekinin-gundemi-basketbol-1143706/)
AKP’giller, okullarımızı yirmi birinci yüzyılda, bilişim çağında, gerekli hijyen ve sağlık koşullarından yoksun bırakarak salgın hastalıkla yüz yüze kalmalarına ortam hazırlamaktadır. Zaten çocuklarımız azgın hayat pahalılığı ve yoksulluk nedeniyle yeterli beslememekte ve her türlü hastalığa açık hale gelmektedir. Yine bildiğimiz gibi AKP’giller Covid-19 döneminde okullarda öğrencilere bir öğün yemek verileceği sözünü vermişti.
Ancak bütün yaptıkları vurgun ve talanların yanı sıra, yaşam biçimleri yalan söylemek, ikili, üçlü oynamak olan AKP’giller’in daha önce verip de tutmadıkları onlarca sözlerinde olduğu gibi bu sözlerini de tutmayacaklarını biliyorduk, tutmadılar.
MESEM Vurgunu
Araştırmacı Gazeteci Murat AĞIREL 21 Eylül 2024 Cumartesi günkü köşesinde bu vurgun oyununu şöyle açıklıyor:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın MESEM diye bir projesi var. Tam adı mesleki eğitim merkezi. Amaç, öğrencilerin mesleki becerilerini piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmek.
Halihazırda resmi rakamlara göre öğrenci sayısı 715 bin 389 kişi gözüküyor. 2 milyon 280 bin “ustalık belgesi”, 1 milyon 855 bin “kalfalık belgesi”, 987 bin 510 kişiye “usta öğreticilik” belgesi verilmiş.
(…)
Büyük bir tekstil şirketinde çalışan üniversite mezunu bir kardeşimiz ulaştı bana. Kendisi hakkında e-Devlet bilgilerine bakarken lise son sınıf öğrencisi olduğunu öğrenmiş. İnanamamış belgesini de almış. Zincirlikuyu İsov Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi olarak gözüküyor. Kendisinin durumdan haberi yok. Alan olarak “konaklama ve seyahat hizmetleri” diye de belirtilmiş.
Yanlışlık vardır diye okulu aramış. Tam tersine okul yönetimi onaylamış. Acaba sadece ben miyim diye iş arkadaşlarına sormuş. Bu kişilerde aynı şekilde meslek lisesine kayıtlı olduğunu görmüş.
(…)
İdareciler hayali çıraklar gösterip maaşlarını cebe atarak para biriktiriyor.
Yolsuzluğun ortaya çıkarıldığı tarihe kadar 2.7 milyon liralık vurgun yapıldığı belirtiliyor.
Kurulan düzen, geçtiğimiz sonbaharda fark edildi. 2023 Eylül ayında savcılık harekete geçti ve okula operasyon düzenlendi. Müdür yardımcısı H.A. gözaltına alındı, 28 Eylül’de tutuklandı (…)” ()https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/murat-agirel/milli-egitim-uzerinden-adinizi-kullaniyorlar-2249742
AKP’giller bile isteye planlı ve programlı olarak Laik Cumhuriyeti yıkarak yerine Ortaçağcı Faşist Din Devleti kurma hedeflerine adım adım yürüyorlar. AKP’giller, Türkiye genelinde İmam Hatip okulları hariç tüm okullara ödenek göndermeyerek, personel atamayarak okullarımızı çağdaş bilimsel eğitimin dışına itmekte ve tüm okulları Taliban yetiştiren Pakistan’daki Peşaver Medreselerine dönüştürmek istemektedir.
Bu saldırı iki yönlü yapılıyor: Bir taraftan okullar fiziki ve maddi olarak desteklenmiyor, ödenek gönderilmiyor, okullarda tamir, bakım yapılmıyor, başta öğretmen olmak üzere yeterli personel atanmıyor. Diğer taraftan eğitimin içeriği “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile Ortaçağcı bir içeriğe büründürülüyor.
En son Tayyib’in Hulusi’si “Eğitimin amacı ne? Eğitim bilgi değil arkadaşlar. Bilgi üniversitede oluyor. Bilgi meslekte oluyor. Eğitimin amacı bir, Allah korkusu, iki kuldan utanma.” diyerek bu insanlık düşmanı, çağdışı, halkımızı Ortaçağ karanlığına hapsetme düşünceleri ile halkımıza bilim yerine kul kişilikli olmayı reva görürken kızı S. Akar ise Şikago İllinois’deki DePaul Üniversitesi’nde, biological sciences (biyoloji bilimleri)’den Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesine yatay geçişle yerleştiriliyor. (https://www.gazeteduvar.com.tr/baris-terkoglu-yazdi-hulusi-akarin-kizi-hacettepe-tip-fakultesine-usulsuz-girdi-haber-1617176).
Tayyib’in Hulusi’si ne sormak lazım: Allah’tan korkmuyor, kuldan utanmıyor musunuz?
Asla! Bunlar ne Allah’tan korkarlar ne de kuldan utanırlar. Darülharp gördükleri Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkarak, tüm varlığını yağmalamaktır bütün amaçları.
Ancak asla bu amaçlarına ulaşamayacaklar!
Halkımız Birinci Kuvayimilliye’de olduğu gibi İkinci Kurtuluş Savaşı ile tüm hain amaçlarını kursaklarında koyacak ve onları yapımcıları, iktidara taşıyıcıları ABD-AB Emperyalistleri ile birlikte bir daha gelmemek üzere yurdumuzdan atacaktır. (27.09.2024)
Halkçı Kamu Emekçileri