Ben öğretmenim
Bu vatanı kurtaran, Cumhuriyeti kuran ve büyüten, nerede bir bozkır görse yeşerten, nerede karanlık varsa orada bir ışık yakan fikirler her daim yaşadı. “Fakat şahısların ölmesinden ne çıkardı, Fikirler yaşıyordu ya… Yürümeye başlamış fikirleri yollarından alıkoymak mümkün müdür?” (Yeşil Gece, Reşat Nuri Güntekin) O yol Cumhuriyet yoludur, bizler de Cumhuriyet öğretmenleriyiz.
Biz, kapılarına kilit de vursanız, ışığın kapı altından kendine yol bulduğu gibi, hala yaşayan Köy Enstitülerinin bugünkü devamcılarıyız.
Bugün 5 Ekim. Her gün olduğu gibi bugün de okullarımızdaydık, alnımızın teri damladı sınıflara. Hepsi birer emekçi olan, Laik, Bilimsel, Demokratik, Parasız Eğitim mücadelesi veren tüm Öğretmenlerimizin Dünya Öğretmenler Günü Kutlu Olsun.
Bir tohumu yeşertmek, fidan dikmektir işimiz. Ailesi, ırkı, rengi ne olursa olsun her öğrencimiz yavrumuzdur. Biz başımızı yastığa koyduğumuzda, gözlerimizin önüne öğrencilerimiz gelir. Onun bize koşuşu, dünya değerindedir. Onun gözlerinin içi gülüyorsa, biz huzurlu oluruz. Ne kadar yumuşaksa yüreğimiz, bir o kadar da çetin ve cesurdur.
Kolay yetişmiyor bir öğretmen. Sizin kitaplarınızla bu satırları yazacak aydınlar yetişmiyor maalesef. Biz Nadir Gezer hocaların, Palamar Öğretmenin, İsmail Hakkı Tonguç’un, Hikmet Kıvılcımlı’nın öğrencileriyiz. Biz, tek Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrencileriyiz. Ondan müsebbib, bakışımız bile farklıdır. Duruşumuz dik, adımlarımız serttir bizim. Gözümüz çok ötelerdedir bizim. Sevgiyle bakar, öfkeyle haykırırız haksızlığı. Bizi kendisi gibi belleyenlerle hesabımız var, bu hesabı göreceğiz. Attığımız imzalar, öğretmen imzasıdır. Bir çocuğa ne verirseniz verin, öğretmeninin bir onun defterine attığı yıldız kadar mutlu edemezsiniz onu. Bir öğretmenin çocuğun saçlarını okşaması kadar mutlu etmez hiçbir şey o çocuğu. Günaydın deyişimiz bile tüm gün keyif verir yavrularımıza.
Kim olduğumuzun da, olmadığımızın da, gücümüzün de farkındayız biz. Bizleri ayrıştırmak, sınıflandırmak, bizi çocuklarımıza karşı utandırmaya çalışmak sadece siz vatan hainlerinin saçma sapan hülyalarıdır. Güler geçeriz. Zaten yapmak zorunda olduğunuz ekonomik iyileştirmeleri, bir kısmımızı başarılı, öteki kısmımızı başarısız olarak yaftalayacak bir sınava izin vermeyeceğiz. O kanunlarla kendi sonunuzu yazdığınızı hatırlatalım. Öğretmenlik Meslek Kanunu Kabul edilemez!!! Tek adamcılık, güce tapma sizin kitabınızda yazıyor. Biz insanı seviyoruz, bilgiye hiç doymuyoruz. Cehaletin dostu sizsiniz, biz de sizin gibilerin düşmanı…
Ne diyor Fakir Baykurt: “Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen ders verir!” Siz bizi kendinizle karıştırmayın. Çıkarları için süklüm püklüm oturacak, koltuk için çelme takacak insanlar değiliz biz. Kadına, doğaya , aydınlığa düşman sizsiniz AKP’giller!!!
Öğretmenlerinizi düşünün, onlar size nerede çıkar varsa oraya çöreklenin, vatanınızı satın, eşlerinizi dövün, doğayı katledin dediyse sınıfı geçtiniz. Yok eğer siz yanlış anladıysanız, sınav yakındır, doğruyu size biz göstereceğiz.
“Kafaları değiştirmeden idareyi değiştirmek hiçbir işe yaramaz.” diyor Sabahattin Eyüboğlu. Bu saatten sonra sizi sahneden almak zorunda kalacağız. Yolumuz çetin, işimiz zor. Ellerimiz nasırlı, yüreğimiz deli gibi çarpıyor. Sizi öğretmenleriniz olarak son kez uyarıyoruz.:
Bizler bin bir yokluk ve nice zorluklarla okuduk, her sınavı geçtik ve diplomalarımzla öğretmen olduk. Gücümüzü bilimden aldık, bu yola baş koyduk. Şimdi yolumuzdan çekilin de işimizi yapalım. Yaptıklarınızı soracağız, dersinize iyi çalışın, bu sınav çok zor olacak! (05.10.2022)
Halkçı Eğitim Bilim Emekçileri