Ülkemizde eğitim ciddi bir sorun olarak ortada duruyor. AKP iktidarı bütün eğitim kurumlarını ve bütün öğrencileri kendi ideolojisi ile donatmak derdinde. Laik, bilimsel eğitim gibi bir dertleri yok, Ortaçağcı zihniyetleri yüzünden olması da mümkün değil zaten.
Böyle bir süreçte devlet eliyle ve ücretsiz eğitimi savunanlar dahi özel eğitim kurumlarına mecbur kalmış durumda.
Bir ülkenin en değerli varlığının yetişmiş insan kaynağı olduğu tartışılmaz bir olgudur. Eğitime yapılan yatırım gelecek nesilleri ve ülkeyi şekillendirecek bir uygulamadır.
Bizim ülkemizde Köy Enstitülerinin kapatılmasından bu güne eğitimde sorunlar devam ediyor. Fakat 20 yıllık AKP iktidarı bir de 4+4+4 ucube sistemi getirmiştir. Sınav sistemleri sürekli değişmekte, devlet okullarında laik ve bilimsel eğitimden, Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşan bir eğitim dayatılmaktadır.
Bu olumsuz koşullarda ilkokuldan üniversiteye kadar özel eğitim kurumları yaygınlaşmış, özel okul fiyatları da çok ciddi bir ekonomik yük olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle 2022-2023 eğitim öğretim yılı için özel üniversiteler ekonomik krizi de bahane ederek yüzde 300’leri bulan zamlar yapmışlardır.
İstanbul Doğuş ve Beykent Üniversiteleri, 2022-2023 eğitim öğretim fiyatlarına %300 zam yapmıştır örneğin. Geçen yıl kayıt yaptıran öğrencilere bütün eğitim süresince%10, bir önceki yıl %5 den fazla zam yapmama sözleri verilmesine rağmen bu astronomik artışlara gidilmiştir.
Orta gelir grubunda olan ailelerin bu kadar yüksek ücretleri ödemesi mümkün değildir. Birçok öğrenci, okul ücretleri il dışında okumaya kıyasla daha kabul edilebilir sınırlarda olduğu ve %5-10 artış yapılacağı söylendiği için bu okulları tercih etmiştir.
Yapılan bu haksız zamma karşı öğrenciler, birtakım eylemler yapmışlardır. “Müşteri değil öğrenciyiz” sloganıyla haklı ve meşru tepkilerini ortaya koymuşlardır. Bu eylemler sonraki günlerde velilerin de katılımlarıyla devam etmiştir. Öğrenciler ve velilerin haklı tepkileri sonrası, zamların enflasyon seviyesine indirildiği açıklanmıştır. Ancak yine de kayıt yapılırken verilen sözler unutulmuştur. Üstüne üstlük, eyleme katılan ve eyleme öncülük eden öğrencilere soruşturmalar açılmıştır. Soruşturmalar hâlâ devam etmektedir.
Özel üniversiteler yasalara göre kâr amacı gütmemesi gereken eğitim kurumlarıdır. YÖK de bu üniversiteleri denetlemekle yükümlü olmasına rağmen görevini yerine getirmemektedir. YÖK Başkanı “Vakıf üniversiteleri fiyatları gözden geçirsinler” gibi anlamı belirsiz bir açıklama ile durumu geçiştirmiştir.
Fahiş artışlara giden özel üniversite yönetimleri, kendi haksızlıkları çok aleni olduğu halde gençleri soruşturma ile yıldırmaya çalışmaktadır.
Yeni eğitim öğretim yılı başlamasına kısa süre kala üniversite öğrencileri için barınma çok ciddi bir sorundur. Özellikle İstanbul ve diğer büyük kentlerde kiralar çok yüksek, KYK yurtları yetersizdir. Öğrenciler özel yurtlara veya eve çıkmaya mecbur durumda bırakılmaktadır. Gıda fiyatlarına gelen zamlarla birlikte; bir öğrencinin maliyeti asgari ücretin çok üstüne çıkmıştır. Bu koşullarda gençlerimizin eğitim almaları mümkün değildir.
Parababaları düzeni her çocuğun doğuştan en doğal hakkı olan eğitimi bile paraya bağlamış durumdadır. “Paran varsa okursun. Yoksa iş bulursan asgari ücretle çalışırsın” denilmektedir gençlere. Üniversiteyi bitirmek de çözüm olmamaktadır. Birçok üniversite mezunu genç asgari ücretle çalışmakta; özel üniversite mezunu bir genç, bir yıllık eğitimine harcanan parayı çalışmaya başlayınca bir yılda kazanamamaktadır.
Gençlerin ve gelecek nesillerin bilimsel, laik bir eğitim alması ve eğitimin ücretsiz olması gerekir. Çağdaş bir toplumda yaşamak ve gelişen teknoloji karşısında geri kalmışlıktan kurtulmanın tek yolu nitelikli eğitim vermekten geçer. Bunun için eğitimin bilimsel temeller üzerinde ve ücretsiz olması şarttır. Eğitimcilerin ve öğrencilerin geçim ve gelecek kaygısı taşımadan ülkemizi geleceğe taşıyacak insanların yetiştirmesi gerekmektedir.
Halkçı Kamu Emekçileri olarak gençlerimizi fahiş zamlara mahkûm eden özel üniversite yönetimlerini kınıyor, bu uygulamadan derhal vazgeçmeleri çağrısında bulunuyoruz. En demokratik haklarını kullandıkları için haklarında adli ve idari soruşturmalar başlatılan özel üniversite öğrencilerimizin yanında olduğumuzu belirtiyor, soruşturmaların derhal geri çekilmesini talep ediyoruz. (25 Ağustos 2022)
HALKÇI KAMU EMEKÇİLERİ