32 yaşında…
Simit satarak geçimini sağlamaya çalışıyordu.
Ama;
Aslında öğretmenlik yapmasına izin verilmeyen coğrafya öğretmeni İsmail’di O. Bugün, O’da aramızdan ayrıldı artık! Tıpkı 25 yaşındaki Sosyal Bilgiler öğretmeni Merve Öğretmen ve 33 yaşında canına kıyan beden eğitimi öğretmeni Alim öğretmen gibi…
Eğer yaşasalardı birlikte aynı okulda çalışıp öğretmenler odasında ders planları hazırlıyor olacaktık. AKP’giller’in kara düzeni buna izin vermedi, vermiyor! Gençlerin umutlarını çalanlar, sonunda canlarına da kastediyor!
İsmail öğretmenin bir kez daha hatırlattığı acı gerçek bu.
Ülkemizde AKP’gillerin iktidarının eğitimde yarattığı en acı faturayı sayıları bir milyona dayanan ataması yapılmayan öğretmenler ödüyor. Bin bir umutla öğretmen olmayı hayal edip, okullarını dereceyle bitirdiler önce, yetmedi. KPSS’ye girip yüksek puanlar aldılar. Yine yetmedi! Mülakata girdiler ve elendiler.
Binlerce gencin yıllarca verdiği emekler işte böyle bir çırpıda AKP’giller eliyle yok edildi. Niye mi? Çünkü hiçbiri AKP yandaşı değildi ve olamazdı.
Halkçı Kamu Emekçileri olarak, adını, ataması yapılmadığı için bunalıma sürüklenip canına kıyan öğretmenler listesine yazdıran onlarca meslektaşımız adına soruyoruz:
Gençlerin hayatını pamuk ipliğine bağlayıp ölüme mahkum ettiniz. Son olarak da çıkardığınız ucube “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile öğretmenleri bölmeyi, ayrıştırmayı, meslek onurunu yok etmeyi hedefliyorsunuz.
Önce ücretli öğretmenliğe sonra da ölüme mahkum ettiğiniz ataması yapılmayan nice öğretmen gibi bugün İsmail Öğretmen de canına kıydı sizin karanlık düzeninize dayanamadığı için.
Ant olsun Halkçı Kamu Emekçileri olarak İsmail, Merve, Alim ve hayattan kopartılan nice öğretmenlerimizin hesabını er geç soracağız.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz! (21.02.2022)
Halkçı Kamu Emekçileri