İşsizlik, pahalılık ve açlık sınırında yaşamaya mahkum edilen Kamu emekçileri, başta elektriğe ve doğal gaza olmak üzere A’dan Z’ye tüm ürünlere yapılan astronomik zamlar altında her gün biraz daha ezilirken bugün açıklanan sözde zamla bir kez daha yoksulluğa terk edildi.
AKP’giller ve onun memuru konumundaki Memur-Sen ile her iki yılda bir tekrarlanan Orta Oyunu bu sene de imzalanan haliyle emekçileri bir kez daha enflasyona kurban etti. Ağustos ayının başından beri sözde pazarlık yapıp, göstermelik açıklamalarda bulunduktan sonra açıklanan zam oranı kamu emekçilerinin yüzünü yine güldürmedi.
Buna göre kamu emekçileri ile emeklilerin maaşlarına yapılacak zam oranı 2022’nin ilk altı ayı için yüzde 5 + enflasyon farkı, ikinci altı ay için de yüzde 7 + enflasyon farkı olarak belirlendi.
2023’ün ilk altı ayı için yüzde 8 + enflasyon oranı, ikinci altı ay için de yüzde 6 + enflasyon farkı olarak uygulanacak.
Emekçiler için hiçbir olumlu adım atılmayan 6. Dönem Toplu Görüşmeleri sonucunda 3600 ek gösterge yine başka bahara kalırken, sözleşmeli çalışanlar için de 3+1 ilkesinin benimsendiği açıklandı.
AKP’giller’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, daha önce yaptığı açıklamada Merkez Bankasının 2022 yılı için enflasyonu tek haneli rakamlara indirme hedefi olduğunu müjdeleyerek, aslında bugün açıklanan düşük zam oranlarına da zemin hazırlamıştı. Oysa bu ülkenin gerçek enflasyon oranı yüzde 50’lere dayanmışken, bu ülkenin emekçi halkı sizden ve iktidarınızdan bunların hesabını er geç soracak. Tüm kurumlarınızla, yandaş sendikalarınızla bir olup bu ülkenin tüm kaynaklarını sömürmeye doymadınız. Bugün saraydan beslenenlerin aldığı birden fazla yüksek maaşlar, imzaladığınız toplu sözleşme ile emekçilerin kursağından çalınmış lokmalarla ödeniyor. İradenizi teslim ettiğiniz saltanatınız yıkıldığında aç gözlülüğünüzün bedelini ödeyeceksiniz.
AKP’giller iktidarı emekçiler için zamdan, zulümden, açlıktan başka bir şey vaat etmiyor. Örgütlü toplumun ve yaratacağı dalganın kendileri için ne büyük bir tehlike olduğunu bildikleri için kurdukları “sendika” adı altında kendilerine kul olmuş müritler yarattılar. Bugün AKP’nin kucağında büyümüş Memur-Sen kamu emekçilerinin ekmeğine, aşına bir kez daha göz koydu.
Orta Oyunu sonrası yaptığı açıklamada utanmadan “Hayırlı uğurlu olsun! “ diyen Sarayın memurluğunu üstlenmiş Memur-Sen’in Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu emekçilerini masada nasıl ve kim için sattığını şöyle açıkladı : “Sayın bakana memnuniyetlerimi ifade ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızla da görüştüm. Cumhurbaşkanımızın da iyi niyetinin masaya yansıdığını görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza da memnuniyetimizi ifade ediyorum”
Aylık elektrik masrafı bir buçuk milyonu bulan, 1000TL’lik bardaklarda su içilen 1150 odalı Kaçak Saraya selam çakan ve devletin tüm imkanlarını kullanarak sendikacılık adı altında kamu çalışanlarının haklarını sömüren zata söylenecek tek söz var. İlkelerin, adalet duygun, vicdanın, ahlakın olmayabilir. Sarayın kölesi olabilirsin. Hatta milletvekili olma arzuların da olabilir. Ancak Kamuda örgütlü bir sendika başkanı olarak 32 bin TL maaş alıp sonra milyonlarca emekçiyi açlık zamları altında ezdiremezsin. Sarayın şarlatanı olarak attığın imzaların hesabını er geç vereceksin!
“Saraylar, saltanatlar çöker,
Kan susar bir gün,
Zulüm biter.
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar için direnenler.
Adnan Yücel
Halkız! Haklıyız! Yeneceğiz!(24.08.2021)
Halkçı Kamu Emekçileri