Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak tarafından açıklanan ve McKinsey adlı Amerikan şirketinin denetimine verilen “yeni ekonomik program” yani çağdaş Düyun-u Umumiye, açık bir şekilde ekonomik krizin ve faturasının emekçi halkımıza çıkarılacağının itirafıdır.
Programın başlıklarına bakalım:
“Mali açıdan sürdürülebilirliği sağlamak ve kamu maliyesine olan yükü azaltmak amacıyla sosyal sigorta sisteminin yeniden düzenlenmesi”.
“Kamuda hizmetin özelliğine göre esnek çalışma modellerinin uygulanması”.
“Kıdem tazminatının fona devredilmesi”.
“Bireysel emekliliğin 3 yıl prim ödemenin zorunlu hale getirilmesi”.
Bu başlıklardan anlaşılmaktadır ki; önümüzdeki süreçte kamu emekçilerinin ve işçilerin mevcut hakları budanacak, işçi sınıfımızın bileği hakkına kazandığı bütün hakları ortadan kaldırılmaya çalışılacaktır.
Özellikle esnek çalışma modelinin getirilmesi, bütün çalışma kurallarının ortadan kalkması, emekçinin var olan kazanımlarının altının oyulmasıdır.
Ekonomik kriz derinleştikçe daha da saldırganlaşan Parababaları, insanlarımıza ölümü, acıyı, açlığı, yoksulluğu olağan durumlar haline getiriyor.
Yerli -yabancı Parababalarına hizmette sınır tanımayan AKP’giller, onlara hizmetin gereği emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarını daha da geriye götürecek yasal düzenlemeleri azgınca dayatıyorlar.
AKP’giller, aslında “Özel istihdam büroları yasası”, “taşeron çalışma yasası” ve “yarı zamanlı çalışma” gibi modelleri hayata geçirerek, esnek çalışma modelinin yollarını adım adım döşemiştir.
AKP’giller emekçilerin aleyhine olan her yasada, düzenlemede olduğu gibi, Esnek Çalışma modelini de günümüz ihtiyaçlarını karşılayan modern ve faydalı bir çalışma biçimi olarak sunmaktadır. Esnek Çalışma modeli ile trafik sorununun, dolayısıyla işe geç gelme sorununun çözüleceği, aşırı yorgunluğun önleneceği gibi yalanları pervasızca sıralayabilmektedirler. Yalanda sınır tanımıyorlar AKP’giller ve esnek çalışmanın getirilmesini coşkuyla karşılayan Parababaları.
Esnek çalışma modeli:
Kuralsızlıktır.
Kamu emekçisinin güvencesiz çalışmasıdır.
Emekçilerin işsiz kalmasıdır.
Esnek çalışma bunlardan başka da bir şey değildir.
Esnek çalışma denilince akla ilk olarak gelen çalışma sürelerindeki esneklik gibi görünse de aslında bu uygulama esnek işgücü kullanımı, esnek ücret uygulanmasının yaşama geçmesinden başka bir şey değildir. Ama emekçilerin kâbusu demek olan bu uygulama, refahın ve bolluğun artması, çalışma saatlerinin azaltılması işsizliğin ortadan kaldırılması gibi yutturulmaya çalışılmaktadır.
Yine esnek çalışma çerçevesinde; mevsimlik, sezonluk, ücretli, sözleşmeli ve işin yoğunluğuna göre belirlenen iş sözleşmeleri ile çalıştırma da gittikçe yaygınlaşmaktadır. Örneğin; okullarda ücretli-sözleşmeli öğretmenler ve diğer çalışanlar okul dönemi boyunca çalıştırılmakta, dönem
sonunda işten çıkarılmaktadır. Kamu emekçileri ve işçiler yaz dönemi boyunca işsiz kalmakta ve herhangi bir güvenceden yoksun bırakılmaktadır. Uygulamaya konan 4-B/C gibi çalışma biçimleri de esnek çalışma ve ücretlendirmeyi içinde barındıran yeni saldırı şekilleri olarak yaygınlaşmaktadır.
Esnek çalışma yöntemlerinde; ücretli-sözleşmeli öğretmen örneğinde olduğu gibi; Parababalarının belirlediği saatte ve zamanda çalışmaya mecbur bırakılan ve bunun karşılığında komik ücretlere ve sınırlı sosyal haklara mahkûm edilen çalışanların, sigorta primleri çalıştıkları süre ile orantılı yatırıldığından emekli olabilmeleri için gerekli prim gün sayısını tamamlayabilmeleri imkânsız hale gelmektedir. Dolayısıyla emekliliğin hayal olduğu ömür boyu çalışmak zorunda bırakılan çalışma biçimidir, esnek çalışma modeli.
Damadın yönetimine verilen Bakanlık tarafından açıklanan programda, olası büyüme, işsizlik ve enflasyon rakamları; ekonomik krizin önümüzdeki günlerde daha da derinleşeceğinin, bu faturanın kamu emekçileri ve işçilerin sırtına yükleneceğinin, kısacası alın teri ile geçinenlerin sefalete sürükleneceğinin açık göstergesidir.
Bilgisayar oyunlarıyla albenisi yükseltilen, sanki yeni bir ekonomik modelmiş gibi renkli tablolarla sunulan yeni ekonomik programın tercümesi şöyle sıralanabilir.
1- Türkiye ekonomisi ABD Emperyalistlerinin şirketine teslim edilmiştir.
2- Kamu emekçilerinin haklarına yönelik kapsamlı tasfiyeleri gerçekleşecektir.
3- Kamuda kuralsız-güvencesiz esnek çalışma yaygınlaştırılacaktır.
4- İşçi sınıfımızın büyük mücadeleler sonucu elde ettiği kıdem tazminatı fona devredilecektir.
5- Bireysel emeklilik yeniden düzenlenerek, 3 yıl zorunlu hale getirilerek, ücretli-maaşlı emekçilerin birikimleri zorla gasp edilecektir.
6- Getirilecek kamuda esnek çalışma modeli ile istihdamın daraltılacak, kadrolu-güvenceli istihdam yok edilerek ücretli-sözleşmeli güvencesiz istihdamın yaygınlaşması sağlanacak ve var olan yasal haklar da ortadan kaldırılacaktır.
Ekonomik krizin nedeni AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmışlar AKP’gillerdir. Elbirliğiyle ülkemizi bu noktaya getirmişlerdir. Türk lirası pula dönmüş, enflasyon almış başını gitmiş, hayat pahalılığı can dayanmaz noktaya gelmiş, bütün kötülüklerin anası işsizlik yüzde 20’lere gelmiştir. Bütün bu olumsuz tablonun baş aktörü AKP’giller ise, vurguncu Parababalarını koruyup desteklerken, onlara hizmette sınır tanımazken, mesela grevleri yasaklarken, her ekonomik krizde olduğu gibi, yeni ekonomik krizin faturası kamu emekçilerine ve işçi sınıfımıza kesilmeye çalışılmaktadır.
Getirilmek istenen esnek çalışma modeli ile AKP’gillerin emekçi düşmanlığı bir kez daha perçinlenmektedir.
Onlar, yani AB-D Emperyalistleri ve yerli satılmışlar doğaları gereği emekçilerin haklarını buduyorlar, halkları düşmanlaştırıyorlar, halkları kırıyorlar, kan döküyorlar; işsizliğe, pahalılığa, zamma, zulme mahkum ediyorlar.
Bütün dizginsiz ve pervasız bu saldırılara karşı emekçiler de doğaları gereği örgütlenmek, direnmek ve mücadele etmek zorunda.
Tarihte hiçbir zalim zulmünü sürgit sürdürememiştir. Eninde sonunda emekçi halkımız yeter artık diyerek ayağa kalkacak ve Emperyalistleri de işbirlikçilerini de geldikleri gibi gönderecektir.
Buna inancımız tam. (02.10.2018)
Halkçı Kamu Emekçileri